Değerli dostlar… İkinci sayımızla sizlerle birlikteyiz. Malum her yıl farklı bir tür bakteri/virüsle karşı karşıyayız. Deli dana, kuş gribi, kene ısırması ve domuz gribi… Dünyanın ve eşyanın düzeninin böylesine hoyratça bozulduğu süreçte, korkarım her ay bir salgınla karşı karşıya geleceğiz demektir. Bu konuda varlığa bir dost gözüyle bakanlara, toprağa sadık yari, bütün varlıklar için yaratılanı sev yaratandan ötürü, uhut (dağı) bizi sever biz uhut’u diyen doğalcılara büyük görev ve sorumluluk düşmektedir.Neslin korunabilmesi evrenin korunabilmesine bağlıdır. Çevreyi doğal tutamadığımızda yediklerimizi doğal bulmak mümkün değildir.İşte tam da bunun için kendimizi önemseyerek, ne kadar önemli bir iş yaptığımızın farkına vararak; doğal yürüyüşümüzü ısrarla ve kararlılıkla sürdürmeliyiz.

Modern dünyanın bir virüs karşısında elde ettiği teknolojik gelişmesine rağmen nasıl diz çöktüğünü, çaresiz kaldığını gördük. Esasında batı aklının kutsal tanımaz bilim kurumlarının nasıl birer birer iflas ettiğine tanıklık etmekteyiz. Yirmi yıl içerisinde komünizmin iflası, hala çöküş süreci devam eden kapitalizmin iflası. Nedense kimsenin söylemeye cesaret edemediği deli danalarla başlayan batı aklının pozitivizmin iflasına tanıklık etmekteyiz. Tabii ki bu bilgilerin çöküşü evrenin yasalarına rağmen oluşu; yanında olarak değil karşısına geçerek var olmaya kalkmasındandır. Batı aklının domuz gribiyle yaşadığı ve yaşayacağı çaresizlik karşısında düne kadar burun kıvırdığı, tepeden baktığı ekinezya, propolis vs. doğada araması esasında önemli bir olaydır. Bağışıklık sistemini güçlendirecek bir laboratuvar ürünü maalesef yoktur, olmayacaktırda. Kim bilir belki yarın bunların aslında bizlerle dost olduğunu dostça geçinmek istediklerini hatta bizim için var kılındıklarını keşfedebilirsiniz. Zira yıllarca ve hatta hala total herbisitlerle faydalı böcekleri öldürmediniz mi? Birilerini zengin edebilmeye bilimsellik kılıfı giydirerek vahşice itlaf ettiğiniz tavukların intikamını keneler alıyor olmasın.

Evet, bizler Aksu Vital ailesinden gördüğümüz doğal dostlarla isterse karınca yürüyüşü misali olsun evrensel barışa katkı adına, bu gök kubbenin altında yaşayanlar adına bazen çığlık bazen yazıyla sesimizi ilgilisine duyurmaya çalışacağız. Aynı zamanda “ayinemizi işe”çevirerek yeni doğal ürünler üreterek, doğallığa katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir